Adanalılar: Çanakkale’nin Unutulmaz Kahramanları
Tarih 1915’i gösterdiğinde, Çanakkale cephesinde kan ve barut kokusu arasında destan yazılıyordu. Türk askeri, imkânsız denilen bir mücadelede, tüm dünyaya karşı “Çanakkale Geçilmez!” sözünü kanıyla, canıyla, imanıyla haykırıyordu. İşte bu destanın isimsiz kahramanlarından biri de 900’ü aşkın Adanalı askerdi.
Adanalılar, savaş esnasında siperlerine küçük mavi bir plaket takmışlardı. Bu onların hem birbirlerini tanıyabilmesi hem de düşman karşısında kamufle olabilmesi için belirledikleri bir sırdı. Sessizce ilerliyor, gölge gibi kaybolup aniden düşmana saldırıyor, öldürdükleri askerleri geride kalanlara korku salmak için ileriye atıyorlardı. Onların bu ölümcül stratejisi, Anzak ve İngiliz birliklerini dehşete düşürmüştü.
Zamanla, düşman askerleri Adanalıların bulunduğu siperi gördüğünde titremeye başladı. Öyle ki, “O tarafa sakın gitmeyin, onlar Tanrı’nın adamları!” diyerek geri çekildiler. O gün, 900’den fazla Adanalı şehit oldu. Ancak kanlarıyla yazdıkları bu destan, Çanakkale’nin ölümsüz hatıraları arasına kazındı.
Bu olağanüstü kahramanlık sonrası, Adanalı askerlerin kanlarıyla sulanan o bayır, “Adana Bayırı” olarak anılmaya başladı. Çanakkale’de Conk Bayırı ve Arıburnu kadar önemli olan bu mevki, tarihe adını altın harflerle yazdırdı.
Bugün, dilden dile dolaşan “Adanalıyık, Allah’ın Adamıyık” sözü, işte tam da bu kahramanların hatırasını yaşatıyor. Bu söz, sadece bir şehir sloganı değil, Çanakkale’de can veren Adanalı yiğitlerin bize bıraktığı kutsal bir mirastır.
18 Mart Çanakkale Zaferi’ni anarken, bu toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyoruz. Adana Bayırı’nı ve o ruhu unutmayalım, unutturmayalım. Çünkü Çanakkale’yi geçilmez kılan, yalnızca silahlar değil, vatan uğruna gözünü kırpmadan canını veren yiğitlerin sarsılmaz iradesiydi!
Kynk; Fırat Gazetesi Esra Ser
