Uzm. Dyt. Sevda Kızıltan

Fonksiyonel Tıp Diyetisyenliği: Modern Sağlığın Yeni Yolu Mu?

Uzm. Dyt. Sevda Kızıltan

Fonksiyonel Tıp Diyetisyenliği: Modern Sağlığın Yeni Yolu Mu?

Son yıllarda, beslenme bilim dalının önemine dair konularda fonksiyonel tıp diyetisyenliğinin popüler hale geldiğini görüyorum. Spesifik olarak dönem dönem popüler hale gelen bu araştırma konuları beraberinde alana yönelik eğitim sertifikalarını da getiriyor. Peki, bu fonksiyonel tıp diyetisyenliği yaklaşımı tam olarak nedir, neden popüler oldu ve lisans eğitimi almış bir diyetisyen için neden ek bir eğitim gerekliliği doğuruyor, ayrıca bir eğitim sertifikası almak gerekli mi?

Fonksiyonel tıp, bireyi bir bütün olarak ele alan, yalnızca bireydeki semptomları tedavi etmek yerine altta yatan nedenleri bulmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, hastalıkların temel nedenlerini belirlemek için genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerini dikkate alır. Fonksiyonel tıp diyetisyenliği ise bu yaklaşımı, kişiselleştirilmiş beslenme planlarına uyarlayan bir uzmanlık alanıdır.

 Modern hayatın getirdiği kronik hastalıklar, bireylerin sadece “ne yediğini” değil, “yeme alışkanlıklarının bedenlerinde nasıl bir etki yarattığını” anlamayı gerektiriyor. Fonksiyonel tıp; sindirim sağlığı, hormon dengesi, bağırsak mikrobiyotası ve metabolizma gibi sistemlerin uyum içinde çalışmasını sağlamayı hedefler. Böylece danışanın yalnızca kilosunu değil, bütünsel sağlığını iyileştiren bir yaklaşımla çözüm sunar. Bu sebeple fonksiyonel tıp diyetisyenliği önem arz etmektedir. Neden popüler olduğuyla alakalı fikir yürütürsek her bireyin farklı genetik yapıya, yaşam tarzına ve biyokimyasal özelliklere sahip olması, kişiselleştirilmiş diyet planlarına olan ihtiyacı artırdığı için kişiselleştirilmiş yaklaşımın önemli bir kriter olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra diyabet, obezite ve otoimmün hastalıklar gibi kronik hastalıkların yaygınlaşmasıyla daha kapsamlı ve köklü çözümler arayışı fonksiyonel tıp diyetisyenliğinin popülerliğini arttırdı.

Peki, beslenme dünyasında artan popülaritesiyle fonksiyonel tıp diyetisyenleri, bu alanda hizmet vermek için ayrıca bir sertifika almalı mı yoksa lisans eğitimi yeterli mi? Diyetisyenlik lisans eğitimi, sağlıklı beslenme planları oluşturma, hastalık durumlarına uygun diyet düzenleme gibi geniş bir bilgi altyapısı sunar. Ancak fonksiyonel tıp, standart diyetetik bilgilerinin ötesinde, sistem biyolojisi ve hastalıkların kök nedenlerini inceleme üzerine yoğunlaşır. Bu nedenle, lisans eğitimi bu alana giriş için bir temel sunarken, fonksiyonel tıp diyetisyenliği sertifikasyon programları bu alandaki özel bilgi ve yetkinlikleri kazandırır. Yani lisans eğitiminde beslenme bilimine dair tüm konulara değinilirken ayrıca alınan eğitimlerde derinlemesine bir bilgi edinmesi söz konusu. Spesifik olarak alınan ek eğitimlerde fonksiyonel tıp; genetik analizler, bağırsak sağlığı testleri ve hormon profili değerlendirmesi gibi ileri düzey konuları kapsar. Bu alanda sürekli değişen bilimsel gelişmeleri yakalamak, özel bir eğitimle daha mümkün hale gelir. Fonksiyonel tıp eğitimi, diyetisyenin bakış açısını genişleterek bireyin sağlığını çok yönlü değerlendirme yeteneği kazandırır. 

Tüm bunlar düşünüldüğünde fonksiyonel tıp diyetisyenliği sertifikası almalı mıyım veya sertifikası olan bir diyetisyene mi gitmeliyim? Eğer bireylerin sağlık sorunlarının kök nedenlerini çözmek ve daha kapsamlı bir yaklaşım sunmak istiyorsanız, bu eğitim oldukça değerlidir. Ancak, bu sertifikaya sahip olmayan bir diyetisyen de temel beslenme ilkeleri çerçevesinde sağlıklı ve sürdürülebilir planlar sunabilir. 

Burada asıl soru şu: Hedef kitleniz ve uzmanlık alanınız hangi tür yaklaşıma ihtiyaç duyuyor? Yani demek istiyorum ki sertifikası olmayan ancak hedef kitlesi bu alanda olan diyetisyenler ve fonksiyonel tıp diyetisyeni yetkinliğine ihtiyaç duyan bireyler lisans eğitimi almış diyetisyenle de beslenme sürecini yürütebilir. İnsanların fonksiyonel tıp diyetisyenliği popülerliğinden etkilenerek, lisans eğitimi almış diyetisyenleri yetersiz görmesini oldukça yanlış buluyorum. Diyetisyenlik, yalnızca sertifikalarla değil, bilimsel altyapı, etik değerler ve tecrübe ile şekillenen bir meslek. Lisans eğitimi, zaten bireyin sağlık ve beslenme biliminde sağlam bir temele sahip olmasını sağlar. Fonksiyonel tıp, mevcut bilgilere derinlik katan bir uzmanlık dalıdır; ancak bu, lisans eğitimi görmüş bir diyetisyenin yeterliliğini sorgulamayı gerektirmez. Popülaritesine kapılarak yalnızca sertifikaların “yetkinlik” olarak görülmesi, mesleki değeri yanlış bir yere indirgemek anlamına geliyor. Asıl önemli olan, bir diyetisyenin sahip olduğu bilgiyi danışanlarına nasıl aktardığı ve onlara nasıl dokunduğudur. 

Sağlığınıza değer verin, kendiniz önceliğiniz olsun. Popüler akımlara uyum sağlarken bir alanı yüceltmek yerine daha geniş kapsamlı bir yaklaşımı benimseyin ve diyetisyenlere, alanında uzman kişilere güvenin.

Uzman Diyetisyen Sevdan Kızıltan

Yazarın Diğer Yazıları