Yeni Bir Yıl, Yeni Bir Başlangıç: Sağlıkla Gelen Umutlar
Bir yıl daha sona eriyor… 365 gün, birbirinden farklı hikâyelerle, umutlarla, sevinçlerle, kayıplarla ve kazanımlarla geride kalıyor. Yılsonu geldiğinde çoğumuz, geçilen yılın muhasebesini yaparız: “Ne başardım, neyi başaramadım? Hangi kararlarımı uyguladım, hangilerini yarım bıraktım?” Bu sorgulamalar; hem ne kadar yol katledildiğini anımsatır hem de aslında önümüzdeki yıl için yeni bir başlangıç fırsatı yaratır.
2024 yılında Türkiye’de birçok konuda hareketli bir gündemi geride bıraktık. Ekonomiden sosyal hayata, sağlıktan çevreye kadar tartışmalar sürerken, hepimizin dilinde benzer sorular vardı: “İyi bir yaşam mümkün mü? Daha sağlıklı bir gelecek bizi bekliyor mu?” Ülkemizin ağız birliği yaptığı bu sorular bizi araştırmalara döndürüyor. İhtiyaçlarımızı gözden geçirmemizi ve bunların ne kadarını karşılayabildiğimizi görmemizi öne çıkarıyor.
Sağlık Bir Lüks Değil, Öncelik
Beş yılı aşkın süredir aktif olarak mesleği devam ettiren bir diyetisyen olarak, kendi alanımdan bakınca, 2024’ün sağlık farkındalığı açısından zengin bir yıl olduğunu söyleyebilirim. İnsanlar artık sadece “kilo verme” ya da “zayıflama” hedefiyle değil, daha sağlıklı bir yaşam sürme ve sürdürebilir toplumun bir parçası olma amacıyla diyetisyenlere başvuruyor. Toplumun daha bilinçli hale gelmesi bu yılın önemli gelişmelerinden biri.
Ancak burada unutmamamız gereken bir şey var: Sağlık, yalnızca fiziksel bir durum değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal bir bütünlük gerektirir.
Özellikle yılbaşında verilen “daha fit bir vücut”, “yeni bir diyet”, “spor alışkanlığı” gibi hedefler, çoğu zaman yılın ilk birkaç ayında unutuluyor. Kısa vadeli sonuç almak yerine sürdürülebilir küçük adımlar atmayı, bedenimize ve zihnimize karşı daha nazik olmayı hedeflemek daha etkili olacaktır.
Bir Sistem Sorunu: Gıda ve Beslenme Politikaları
Türkiye’nin beslenme gündemi de bu yıl oldukça yoğundu. Sağlıklı beslenmeyi istiyoruz ve hedefliyoruz ancak tüketici için alım gücü ne durumda veya besine ulaşılabilirlik ne derece mümkün, sorgulanmalı. Gıdalardaki fiyat artışları, sağlıklı beslenmeyi bir tercih olmaktan çıkarıp bir lükse dönüştürdü. Bunun sonucu olarak da insanlar, artık organik sebzelerden, kaliteli protein kaynaklarından ziyade “ucuz ama doyurucu” yiyeceklere yöneliyor. Ancak bu durum çözüm olmamalı çünkü uzun vadede bir değerlendirme yapıldığında bu tarz beslenme yöntemi, sağlık sorunlarını artırarak daha büyük maliyetler doğuruyor. Burada bizim gibi sağlık profesyonellerine düşen en büyük görev, halkı bilinçlendirmek ve sürdürülebilir çözümler sunmak olacaktır.
Yılbaşında Kendinize Sağlık Hediye Edin
Yılbaşı, hediyeleşmenin de zamanı. Bu yıl kendimize sağlığımızı armağan edelim.
Neler yapılabilir;
1. Kendinize gerçekçi hedefler koyun “1 ayda 10 kilo vereceğim” gibi hedefler yerine, “Daha düzenli beslenip hareket edeceğim” demek çok daha anlamlı ve sağlıklı bir yol olacaktır.
2. Kendinizi suçlamayı bırakın. Mükemmel bir diyet ya da yaşam tarzı yoktur. En etkili ve sağlıklı ilerleme, hataları kabul edip yeniden başlamaktan geçer.
3. Toplum sağlığına katkıda bulunabiliriz. Yıl boyunca bir sosyal sorumluluk projesine katılabilir, ihtiyacı olan kişilere imkânlar dâhilinde gıda desteği sağlayabiliriz.
Yeni Bir Yıl, Yeni Bir Fırsat
2025’e girerken, bireysel hedeflerimizi gözden geçirelim ama unutmayalım: Toplumun genel sağlığı da bizim bireysel çabalarımızdan etkilenir. Daha sağlıklı bireyler, daha güçlü bir toplum demektir.
Yeni bir yıl, yalnızca takvim değişikliği değil, zihniyet değişikliği için de önemli bir fırsattır. Sağlık, umut ve yeni başlangıçlarla dolu bir yıl dilerim!
Uzman Diyetisyen Sevda Kızıltan