Yavuz Gezer

Ya biz sevmeyi bilmiyoruz ya da bizi sevdiğini sandıklarımız yalan söylüyor…

Yavuz Gezer

SEVGİLİLER GÜNÜ

İnsan aşık olacağı insanı seçemez ancak, aşkın seçtiği insanla bir ömür boyu mutlu olmak iki kişinin karşılıklı fedakarlıkları ile mümkün olmaktadır. Aşk kimi zaman büyük sabır gerektiren zorlukların bile görmezden gelinmesini sağlar..
 

Türkiye'de kutlanmaya başlanmasını "çorbayı, ateşe ben koydum!" diyen Hıncal  Uluç "böyle bir günün varlığını bana eşim Holly öğretti. Ben de o zaman Erkekçe dergisi ile Türkiye'ye duyurdum, dediği 1981 yılı ...
Birçoğunun bu tür günlerin "Bir tüketim ekonomisinin parçası" olduğu konusu. Ama Aslolan Sevgililer Günü'nün ortaya çıkışının hazin hikayesi: Roma imparatoru 2 Cladiuus, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentin de Cladiuus'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Cladiuus'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentin insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. MS 270 yılının 14 Şubat'ı Hristiyan(şehitliği) mezarlığına gömüldü.
MS 496'da Papa Gelasius tarafından Valentin'in öldüğü gün olan 14 Şubat Aziz Valentine günü olarak ilan edildi.
Valentine kelimesi batı medeniyetlerinde: hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılmaktadır.

Oysa, yeryüzünde cevabını bulduğum duamsın sen...
Gecenin karanlığında yolumu bulduğum gözlerin...
Sevgiliye yazılacak o kadar çok etkileyici söz varken, bir o kadar da irite edici!
 Filmlere konu olan’ ya benimsin ya kara toprağın. ''Bir de buna benzer "sevdim mi ölümüne kadar severim .", ''benden başkasına yar etmem!" sözleri. Aşk değil psikopatlık göstergesi...

Bir an için gerçek aşkı, sevgiyi ötelemek ve nasıl olsa günü geldiğinde söylerim ihmalkarlığı ...
Birçok yerde yayımlanmış fakat kaynağı ve yazarı bilinmeyen sade, birkaç satırlık yazıdan yaratılan bir masal(Can Dündar'ın deyimiyle).
Bu Sevgililer Günü sepetine hediyem olsun.

"Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Cesaretini toplayıp penceresine konmuş. Önce olabildiğince dik durmuş 
Sonra gagasıyla vurmuş cama.
'-Tık... tık tık...'
Çok meşgulmüş adam ...öfkeyle cama dönüp bakmış :
'-Kimmiş onu işinden alıkoyan?'
Kırlangıcın kalbinde amansız bir heyecan.
Kırık sözcükler dökülmüş gagasından.
'- Hey adam, seni nice dir izliyorum .
Sorma nedenini niçinini,
Ama galiba seni seviyorum."

Şaşırmış adam,
'- Sen de nereden çıktın şimdi,
Tam aklımı toplayacakken bozdun işimi...
Şöyle bir tüylerini kabartmış kırlangıç,
Ve aklındaki planı çıtlatmış:
'-Aç pencereyi beni içeri al sen,
birlikte  yaşayalım ebediyen...
hem sofrada ortağın olurum,
hem evde eğlencen.' 
Parlamış adam:
'-Şuna da bakın neler diyor bu...
Haddini bil, hiç kuş insana aşık olur mu?'
'- Soğuklar başladı bak, üşüyorum dışarda...
Alırsan içeri ,deva olurum yalnızlığına.
Hepten kızmış adam kovmuş kırlangıcı camın önünden
'- Yürü git işine, yalnızlığımdan memnunum ben.'
Bükmüş gagasını zavallı kırlangıç,
Uçmuş semaya doğru, kanadı kırık ...

Gel zaman git zaman,
kırlangıcın hemen ardından bizim adamı pişmanlık basmış :
'- Hay aptal kafam, ben ne halt ettim,
ayağıma gelen fırsatı teptim.'
Sonra teselli etmiş yalnız kalbini ;
'-Sıcaklar başlayınca gelir kırlangıcım
Onu içeri alır yalnızlığımı paylaşırım."
Kış geçip de yaz gelince, yalnız adam başlamış beklemeye...
Ama sevdalısı uğramamış bile bir kere...
Akın Akın gelen sürülere sormuş.
Onun kırlangıcından eser yokmuş .
öyle üzülmüş ki, gidip bilge kişiye danışmış. Hem kırlangıcı ,hem kendi ahmaklığını anlatmış.
Bilge kişi almış adamın mesajını,
Lakin üzüntüyle sallamış başını;
"A benim yalnız oğlum. Ne kadar efkarlansan azdır. Çünkü kırlangıçların ömrü çok azdır."

Birçok olumsuzlukla kabus gibi bir geceye uyuyup, hiçbir şeyin değişmediği bir güne uyanınca insan...
Söylenenlerin yalan, vaatlerin aldatıcı olduğu ve daha kötü yeni yıllara gebe olduğuna dair karamsarlıklarımız tazeleniyor.
Ya biz sevmeyi bilmiyoruz ya da bizi sevdiğini sandıklarımız yalan söylüyorlar...

Yazarın Diğer Yazıları